Şanlıurfa Barosu’ndan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepki

22 Mart 2021 14:18
Kapat
Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepki gösterdi.

İstanbul Sözleşmesi’nin geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla feshedilmesinin ardından Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi, bu karara tepki göstermek amacıyla Baro Hizmet Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz yazılı pankart açan avukatlar, "İstanbul Sözleşmesi yaşayacak’, ‘İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi yok hükmündedir’, ‘direneceğiz’ ve ‘Kadın cinayetleri politiktir" yazılı dövizler ellerinde taşıdı.  

ASLAN: “TÜRKİYE İLK İMZALAYAN VE ONAYLAYAN ÜLKEDİR” 
Basın açıklamasını okuyan Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Nahide Polat Aslan, şu ifadelere yer verdi:
“Avrupa Konseyinin "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi 2011 yılında Türkiye tarafından kabul edilmiştir. Türkiye bu sözleşmeyi ilk imzalayan ve onaylayan ülkedir. İstanbul Sözleşmesi, şiddetin önlenmesi ve şiddet mağdurlarının korunması için devletlere yol haritası çizen ve atılması gereken somut adımlar konusunda kılavuzluk eden uluslararası bir sözleşmedir.  Taraf devletlerden beklenen öncelikli olarak kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak; şiddet mağduruna ve failine karşı destek politikaları oluşturmaktır. Sözleşme kapsamında taraf devletlerin tüm ilgili organlar, kurumlar ve örgütlerle iş birliği içerisinde olması ve koordinasyon biriminin kurulması öngörülmektedir. Bunun yanında kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak da sözleşmenin amaçları arasındadır. Sözleşmeye göre taraf devletlerin şiddetle mücadele etmek için yeterli düzeyde mali kaynak ve insan kaynağı tahsis etmesi gerekmektedir. Taraf devlet kadını korumakla yükümlüdür" dedi. 

 

“BU KARAR YÜRÜTMENİN YASAMAYI GASP ETMESİDİR” 

İstanbul Sözleşmesi, kadınların her türlü şiddet koruduğunu belirten Aslan, "İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı Cumhurbaşkanı kararı ile feshedilmesi, yürütmenin yasamayı gaspetmesidir. İstanbul Sözleşmesi Anayasa‘nın 90. Maddesine göre TBMM tarafından kabul edilmiş onaylanmış bir kanun niteliğinde olup, meclis kararı dışında kaldırılabilmesi mümkün değildir. İstanbul Sözleşmesi, kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayalı uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmaya dayanan bir sözleşmedir. Kadınların can güvenliğini sağlamak, kadın mücadelesinin kazanımlarını geliştirmek, eşit ve adil bir toplum kurgulamak siyasi iktidarların sorumluluğundadır. Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet ülkemizin ve tüm dünyanın en önemli meselelerinden biri iken, şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatacak, şiddet eylemlerinin faillerini psikolojik olarak cesaretlendirecek, mağdurlarına ise korunmasızlık hissi verecek bu çekilme insan haklarının etkin biçimde korunması açısından da büyük bir sorun teşkil etmektedir" şeklinde konuştu.

“BASKICI İSTEKLERE TESLİM OLMAYACAĞIZ”

Meşruiyeti bulunmadığından dolayı kararı tanımadıklarını aktaran Aslan, "İstanbul Sözleşmesine karşı olmak kadına yönelik şiddete ortak olmak, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok saymak ve kadınların yaşamına, haklarına, kazanımlarına karşı olmaktır. Kadın cinayetleri politiktir, yaşamın her alanında kadın mücadelesi ve kadın dayanışması ile eşit ve özgür bir toplumu hep beraber inşa edeceğiz. Kadın kazanımlarını geri götürecek, kadının insan haklarının ihlaline yol açacak, kadını özgür birey olmaktan uzaklaştırıp ayrımcılığa muhatap hale getirecek, kadının kazanılmış yasal haklarını zedeleyecek hiç bir girişimi kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesini kendisine bir tehdit olarak gören siyasi iktidarın baskıcı ve ataerkil isteklerine teslim olmayacağız. Meşruiyeti bulunmayan bu kararı tanımıyoruz, tanımayacağız. Sözleşmeden çekilmeyi asla ve asla kabul etmiyoruz. Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak hukuksuz bir şekilde alınan fesih kararından ivedilikle dönülmesi gerektiğini, kadın hak ve mücadelesinin birer parçası olan İstanbul Sözleşmesini savunmaya devam edeceğimiz” diye konuştu.

BİHA