Urfalı Teknik Direktör: Futbolcu değerinin üstünde para istiyor

20 Temmuz 2019 10:32
Kapat
Karaköprü Belediyespor Teknik Direktörü Hüseyin Dağ, Şanlıurfa'ya gelen futbolcuların neden kalmak istemediklerini açıklayarak, Hak etmedikleri değerin üstünde rakamlar istedikleri ve o paraları veremeyeceğimiz için gittiler" dedi.

ŞANLIURFA/Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 3. Lig 1.Grupta mücadele edecek olan Karbel Karaköprü Belediyespor Teknik Direktörü Hüseyin Dağ, Faruk Çelik Spor Kompleksinde verdiği ilk röportajında önemli açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz sezonun devre arasında takımın başına gelen Şanlıurfalı Teknik Direktör Dağ, altyapıdan transfere, ekonomik durumdan Şanlıurfaspor'a kadar birçok konuya değindi.  Özellikle Şanlıurfa'ya gelen futbolcuların neden kalmak istemediklerini yanıtlayan Dağ, Karaköprü Belediyespor'un kariyerindeki yerini de değerlendirdi.

İşte, Dağ'ın çarpıcı açıklamaları:

Futbol hayatınızdan ve teknik direktörlük hayatınızdan bahseder misiniz?

Ben futbola 1980 yılında Keçe Spor ile başladım. 2. amatör kümede başladım daha sonra Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Spor, Şanlıurfaspor'da oynayarak ve Şanlıurfaspor'da en son 3. Ligde şampiyon olarak da 1 yıl 2 Ligde oynadım. Sonra futbolu sakatlığımdan dolayı bıraktım. Daha sonra da değişik kategorilerde antrenörlüğe başladım. Şanlıurfaspor alt yapısında başlayarak milli takıma, yardımcı hocalığa daha sonra da teknik direktörlüğe geçtim ve bugüne geldim.

Karaköprü'ye gelme süreciniz nasıl gelişti?

Ben yıllarca Şanlıurfaspor'da, Büyükşehir Belediyesinde çalıştım. Hep2. Ligde çalıştım,  TFF 1. ligde çalıştım. Karaköprü Belediyespor'dan da bana böyle bir teklif geldi, hocalarının ayrıldığı söylendi. 'Hocam çalışır mısınız' dendi. Olur dedim, geldim ve oturdum. Gerçekten yöneticilerin ve kulüp başkanlarının yaklaşımları çok sıcak ve samimiydi. Bu samimiyetten dolayı bende çalışmayı kabul ettim. Geçen yılki hedefimiz, hocam takım ligde kalsın, bu takımı ligde tutalım' dediler. Allaha şükürler olsun Ligi 6'ncı sırada bitirdik ve içeriden 2 maç daha alsaydık play-off girecektik. Hak ettiğimiz yerde ve iyi bir yerde, başarılı bir şekilde geçirdiğimize inanıyorum. Dolayısıyla geçen yıl yapmış olduğumuz başarı, bu yılda bizi burada tutmayı ve bizi burada çalışmayı gerektirdi herhalde. Bundan dolayı benle çalıştıkları için Karaköprüspor'un başta belediye başkanları, kulüp başkanı yöneticilerine teşekkür ediyorum. Şunu da söyleyeyim gerçekten çok şeffaf, çok düzgün bir yönetim ile çalışıyorum. Allah onlardan razı olsun diyorum.

Sizde takımın başına devre arasında geldiniz. Geldiğinizde nasıl bir takım vardı, karşınızda nasıl bir takım buldunuz? Şuan bakacak olursanız nasıl bir takım var?

Ben geldiğimde transferlerin hiçbirini ben yapmamıştım. Ben sonradan geldiğim için tabii ki takım deplasmanda 4 yemişti, 5 yemişti ve deplasmanda 1 galibiyeti olan bir takıma geldi. Ve  küme düşme potasında olan bir takımdı. Tabii ki bizim bulunduğumuz grupta kuvvetliydi, son haftalara kadar küme düşme durumu devam etti.  Biz de içeride 3 mağlubiyet aldık, deplasmanda da 2 mağlubiyetimiz oldu. Deplasmanda fazla yenilmedik ama deplasmandaki başarımızı içeride gerçekleştiremedik. Dışarıdan getirdiğimiz puanları içerden de almış olsaydık, geçen yıl hedefimiz play-off olurdu. Geçen yıl bu takımı ben kurmadım bir mazeretim vardı, ama bu yıl böyle bir mazeretim yok, daha sorumluyum. Çünkü bu yıl kurduğum takımı ben kurdum ve benim isteğim doğrultusunda yöneticiler transfer yaptı. Böyle uçuk rakamlarla transfer yapmadık. Cüzi bir bütçemiz var o rakamı aşmadan transfer yaptık. Bu yıl aldığım bütün futbolcular beni bağlıyor. Bu yıl başarı veya başarısız beni bağlıyor. Onun için benim kaçarım yok ben burada ilk röportajda da bunu söylüyorum. Bu yıl kurduğum takım, benim kurduğum takım. Gerek alacağı neticelerle olumlu veya olumsuz beni bağlıyor. Ben burada Urfa kamuoyuna şu mesajı veriyorum. Gerçekten Karaköprü Belediyesine, Karaköprü’ye yakışır bir takım. Gerek sahadaki davranışıyla, sahadaki futboluyla, seyahatlerdeki davranışıyla ve centilmenliğiyle Karaköprü’nün hak ettiği bir takım yaratmaya çalışacağız. İnşallah da başarılı olacağız. Tabii ki bizim burada üç hedefimiz var. Birinci hedefimiz ligde kalmak, ikinci  hedefimiz play-off ve tabi ki play-off yakaladığımız zaman haliyle hedefimiz şampiyonluk olacak. Biz bunları adım adım gerçekleştirmek için çalışacağız.

Siz geldiğinizde aslında iç açıcı bir takım yoktu. Bundan sonraki süreçte her şeyin size bağlı olacağını söylediniz. Peki, sizin yeni sezon hazırlıklarınız nasıl geçecek, nasıl bir süreç var önünüzde?

Bir teknik direktör için sonradan gelme avantaj yani bir insan oradan kurtarıyor kendini, kaçamak cevaplar verebiliyorsun. Ama sezon başında kurmuş olduğun takımda bir kaçamak cevap veremiyorsun. Şunu söyleyeyim, biz aslında transferlere erken başladık. Yöneticilerimiz de sağ olsun gece saat 2-3’e kadar emek sarf ediyorlar. Bir futbolcunun transferi öyle bir günde, bir saate olacak şey değil. Bazı futbolcular var bizi bir ay uğraştırdı, bir ay konuşmalarımızın neticesinde gelişti. Tabi ki transfer denince her istediğiniz futbolcuyu alamıyorsunuz. Her futbolcunun belli bir değeri var. Bizim de bir bütçemiz var, bu bütçemize uygun futbolcular almak zorundayız. Ama şunu söyleyeyim, kafamızdakinin yüzde 50, yüzde 60 olan futbolcularını almış bulunmaktayız. Bunlar içerisinde deneyimli arkadaşlar var. Türk futbolunda kendini kabul ettirmiş arkadaşlar var. İyi bir Karaköprü izleteceğiz.

Karaköprü transferlere başladı ve şuana kadar 4 futbolcu resmi olarak açıklandı. Peki, bunun dışında takıma katılacak olan isimler var mı?  Flaş bir isim olacak mı ve takımdan ayrılacak isimler var mı?

Biz geçen yılki takımımızdan 6 arkadaşla devam ediyoruz. Bunların isimlerini de sayabilirim. İşte, kaleci Fehmi bizim Urfalı olarak, Hasan Basri Urfalı, Vedat Yeşilkaya Urfalı, Ramis Ok, Hakan Albayrak ve Ali Sabuncu. Bir de bizim bir kalecimiz vardı Urfalı, Ebubekir Elihoş bizimle anlaşmadı. Urfa'da oynamak istemediğini söyledi, genç arkadaşımız. Bir tek listemizde o vardı gitti. Tabi ki bizimle kalmasını istediğimiz futbolcular da vardı geçen yıldan ama onlar istemedi. Mert Sarı olsun, Yasin Reis olsun, onlarda tabii başka takımlarda oynamak istediklerini söylediler. Giden arkadaşlarımızda tabi ki değerli, karakterli arkadaşlarımızdı. Gerek maddi açıdan rakamları yüksekti, gerek de yöneticilerimiz onların kalmalarını istemediler. Bir değişime gitmemiz lazım, bir yeni heyecan olsun dediler. Onun için biz de yeni arkadaşlarımızla yeni transfer yapmak zorunda kaldık.

Yeni isimlere bakacak olursak hepsi Urfalı aslında. Diğer oyucular da kalmak istemiyor. Peki burada kalmamalarının nedeni olarak Urfa’yı da gösterebilir miyiz?

Hayır, aslında maddiyat. Bir futbolcu diyelim ki, mesela Yasin Reis'i aldık. 5 milyar peşinatla aldık, 35 maç da oynadı. Bir devrede bize oynadığı para 40 milyardı. Gelip bizden 200 milyar istiyor, biz 200 milyarı veremeyiz. Yani yüksek rakamlar istiyorlar ve o yüksek rakamları veremediğimizden dolayı gittiler. Tabi ki bu kulübünde bir bütçesi var, bu kulübünde ödeyebileceği rakamlar var. Kulüp başkanlarımızın, yöneticilerimizin maddi açıdan onların da bir tablosu var. Bunları aşmadan, o aralıkta futbolcular alıyoruz.

Kentin bir diğer takımı Şanlıurfaspor da maddi sorunlar nedeniyle şu anda sıkıntılar çekiyor. Sizde şuan da Karaköprü’den maddi sıkıntılar nedeniyle futbolcuların kalmak istemediğiniz söylediniz. Aynı durum Karaköprü'de de var mı?

Hayır, maddi sorunlarla değil. Değerlerinin üstünde rakamlar istedikleri için. Değerleri o değil yani yanlış anlaşılmasın. Biz para vermiyoruz diye kalmıyor değiller, hak ettikleri değerin üstünde rakamlar istedikleri için. Çünkü onların bu değeri hak etmediklerini düşündüğümüz için ve o paraları veremeyeceğimiz için gittiler. Yoksa hak etselerdi o değeri verirdik.

Yani Karaköprü’nün maddi anlamda hiçbir sorunu yok mu?

Tabi ki bu ekonomik durumları yöneticilerin bileceği bir şey ama bana söyledikleri şey; başkanımızın 2 trilyona yakın bir takım yapacağı. O da federasyonda öyle küçük bir rakam değil, 2 trilyon civarında bir takım yapıcağız.

Siz de şuan A takıma katmak için genç yetenekleri izliyorsunuz. Yani şuan bunlara bakacak olursak Karaköprü alt yapıya önem veriyor mu? Yeni sezonda alt yapıdan yeni isimler görecek miyiz?

Bizim alt yapıda bazı sıkıntılarımız var, gerçekçi olmamız lazım. Bu sıkıntılar ne? Bir defa Şanlıurfa Türkiye'de en genç nüfusa sahip bir il. Yaş ortalaması 19. Dün bunu belediye başkanımız da ifade etti. 600, 700 bine yakın okula giden öğrencimiz var. Biz maalesef bu gençlerimizi spora yada futbola yönlendiremiyoruz. Tabii ki buda yerel yönetimin sorunu, antrenör olarak bizim sorunumuz. Şu anda mevcut bir stadımız var. Biz maçları burada oynuyoruz ve antrenmanları da burada yapıyoruz. Ama maalesef alt yapımızın kendine ait bir sahası yok, kendine ait bir tesisi yok. Futbolcu da sahada, tesiste yetişir. Biz bunu yöneticilerimize ve idarecilerimize ilettik. İnşallah alt yapıya saha yaparak, tesis yaparak Karaköprü'de de futbolcular yetiştireceğiz.

Yani alt yapının en büyük sorunu tesisin olmaması mı?

Tesis ve yeterli imtihan tanınmaması. Biraz önce sizin de bahsettiğiniz gibi Urfaspor maddi kriz içerisinde. Bu maddi kriz içerisinde sizin alt yapınız iyi olmadığı zaman, iyi futbolcu çıkarmadığınız zaman dışa bağımlı kalıyorsunuz. Dışarıdaki futbolcular da maalesef yüksek rakamlar istemekte. Yani bugün transfer yasağından kaynaklanan futbolcunun değeri 400 ise 800 istiyor. Urfaspor'da Allah yöneticilere yardım etsi, mecburiyetten veriyor. Ama kendi alt yapımızdan üretecek olursak daha iyi olur. Tabi ki Urfa da bir teknik direktör olarak Hüseyin Dağ var, bunu kimse inkar edemez. Ama şu eleştiriler var: Hüseyin hoca Urfa'lı oynatmıyor. Şİmdi bir bakın, amatörde, BAL Liginde ve Urfaspor'dan çok Urfalı futbolcu bizde var. Nasıl oynatmıyoruz?

Aslında bu daha önceki teknik direktör içinde söylenmişti. Mehmet Yozgatlı'nın Urfalıları özellikle oynatmadığı ve dışarıdan oyuncu getirdiği. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?

Bir defa ırkçılık diye bir şey yok. Futbolun dili, dini her şeyi bir yani. Türk bayrağı altında yaşayan herkesin Karaköprüspor'da oynama hakkı var. Yani bu Urfalıymış, bu Diyarbakırlıymış böyle bir şey yok. Hak eden kim varsa biz onu burada oynatıyoruz. Hak etmeyen oğlum dahi olsa, ben ona burada bir bardak su vermem. Biz burada profesyoneliz. İşimizi en iyi şekilde yapmamız lazım. Tabi ki Urfalı hemşerimiz burada oynarsa bizi ayrıca sevindirir, mutluluk duyarım. Şu anda bizimle idmana çıkan, alt yapıdan aldığımız Emre Kelekçi diye bir arkadaşımız var. Serkan diye bir arkadaşımız var. İki tane kalecimiz var. Gökhan olsun, Muzaffer olsun, bunları da bu yıl aldık. Seçme yapıyoruz şu anda, buradan kazanacağımız arkadaşlarımızı, genç yetenekli arkadaşlarımızı, bize katkı sağlayacaklarını düşündüğümüz arkadaşlarımızı takıma kazandıracağız.

Siz ilk Şanlıurfa Büyükşehir Belediyespor'u daha sonra Şanlıurfaspor'u ve şimdi de Karaköprü Belediyespor'u çalıştırıyorsunuz. Şanlıurfaspor'dan sonra Karaköprü Belediyespor'u kariyerinizde nasıl bir adım olarak görüyorsunuz?  

Kariyerimde gerilemiş bir adım olarak görüyorum. TFF 1. Ligden, TFF3. Lige geçtim. Yani bir, iki, üç basamak aşağıya indim. Bundan sonraki süreci tabii ki şunu söyleyebilirim. Bir insan daha yükseğe zıplayabilmesi için bir iki adım gerilemesi lazım. Şuan ben Karaköprü'de bir iki adım geriledim ama Allahın izniyle yükseğe sıçrayacağım. İnşallah bir daha 1. Lige sıçrayacağım, hedefim birinci olmak.

Bu sıçramanızla Karaköprü Belediyespor bu yıl şampiyon olacak mı?

İnşallah, neden olmasın ki? Her şey para ile değil. Biz burada bir aile ortamı veya bir takım ruhu oluşturabilirsek neden olmasın ki? Yöneticilerimizle, kulüp başkanımızla ve ekibimle, takımımla iyi bir hava yakalarsak neden olmasın? Her şey parayla olacak bir şey değil.

Karaköprü iki yıldır TFF 3. Ligde. Taraftar bir üst ligde görebilecek mi?

İnşallah, bizim zaten en büyük sıkıntımız fazla bir taraftarımızın olmaması. Buraya gelen rakiplere bir baskı oluşturamıyoruz. Ama sağ olsunlar buraya gelen taraftarlarımıza da iyi futbol, iyi mücadele, iyi bir Karaköprü izletmek istiyoruz. Bütün amacımız bu.

Peki istediğiniz gibi bir taraftarın olmamasının nedeni nedir? Bundan sonraki süreçte taraftardan beklentiniz nedir? Karaköprüspor ne istiyor?

Taraftar başarıya geliyor, başarı olunca herkes geliyor. Bizimde burada başarılı olup, bütün spor kamuoyunu buraya çekmek istiyoruz. İnşallah bunu da gerçekleştireceğiz.

Sizde bir dönem Şanlıurfaspor'da teknik direktör olarak çalıştınız. Peki Şanlıurfaspor'un şuan ki durumunu değerlendirir misiniz? Şuan ki süreci nasıl?

Şanlıurfaspor'un yaşadığı süreç bu yıl olan bir olay değil, geçmişten gelen yanlışlıklarla. Bir teknik direktör olarak şunu söyleyeyim. Yanlış seçimlerden dolayı, yanlış tercihlerden dolayı Urfaspor bu duruma gelmiştir. İşi kolay mı? Hiç kolay değil, çok zor. Allah yardımcıları olsun. Bende burada Urfaspor'un eski bir futbolcusu, teknik direktörü ve kamuoylusu olarak, formayı giymiş biri olarak tabii ki benim gönlümden geçen Urfaspor'un her zaman 2. Ligde, böyle kötü anılmaması. Urfasporumuzun Süper Ligde olması, en büyük dileğimiz o. Maalesef gelenler hep Süper Lig sözü veriyor ama Urfasporumuz bir türlü 2. Ligden kurtarılamadı.

Peki bu yanlışların en büyük nedenleri ne olabilir? Bu yanlışları sayacak olursak neler söyleyeceksiniz?

Yanlış tercihler yapmış olmaları, yanlış yöneticiler, yanlış transferler, yanlış teknik direktör seçimleri, yanlış transfer politikaları bu duruma getirdi.

Bir kaç gün önce Urfaspor yeni teknik direktörünü seçti.Sizce bu teknik direktör yanlış bir seçim mi?

Bir teknik direktör olarak şunu söylemem meslektaşım için,yanlış yada doğru demem, şık değil. Şanlıurfaspor'un takdiridir. Ben buradan da Ahmet hocama başarılar diliyorum. Memleketimize gelmiş, burada hizmet vermek için. Tabii ki oda Urfaspor'u iyi bir noktaya taşımak için buraya gelmiş. Bizim onun hakkında yorum yapmamız şık değil.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Tabi ki buraya geldiğiniz için, bize böyle bir imkanı sunduğunuz için teşekkür ediyorum. Buraya ilk defa bir basın olarak röportaj verdiğimiz insan sizsiniz, bundan dolayı da sizlere teşekkür ediyorum. Çok samimi bir şekilde sorular sordunuz, bende içtenlikle doğruları ve kalbimden geçenleri söyledim. Teşekkür ediyorum.

Özlem DİKMEN-Mustafa PAYIK /ÖZEL HABER-BİHA