Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Kadın Meclisi tarafından yapılan açıklama şöyle:
"26 Temmuz 2020 Pazar günü itibari ile, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, SKM MYK Üyeleri Çiçek Otlu, Satiye Ok, Züleyha Mangan, Ezgi Bahçeci, Tanya Kara, Ebru Yiğit, HDP Edremit İlçe Eş Başkanı Sevgi Özlem arkadaşlarımız gözaltına alındı.
Haksız ve hukuksuz bir şekilde ev baskınları ile gelişen bu uygulamaların hedefinde şüphesiz kadın özgürlük mücadelesini yürüten onurlu kadın yoldaşlarımız vardır. Çünkü verilen mücadele, susmayan kadının mücadelesidir. Diyarbakır'da Rosa Kadın Derneği Üyelerine karşı son dönemlerde gelişen baskı ve gözaltı operasyonları daha sonra TJA Aktivistlerin Kadın Meclisi Üyelerine karşı daha da yoğunlaştırıldı.
Kadın katliamı ve istismara karşı gelişen kadın tepkilerini hazmedemeyen iktidar, kadın düşmanı politikalarında ısrar ederek gelinen aşamada Balıkesir örneğinde de net bir şekilde görüldüğü gibi kadınlara adeta savaş açmış bir duruma gelmiştir.
İyi bilinmelidir ki, bu düşmanlığın ve savaşın temel nedeni kadın şahsında teşhir ve deşifre edilmiş olan iktidar politikalarının eril zihniyet tarafından tahammül edilmemesidir. AKP-MHP temsilciliğinde yaşanan erkek egemen siyasi iktidar bin bir bedel ödenerek sağlanan kadın kazanımlarını, devreye koyduğu dönemsel komplo taktikleri ile gasp etmeye çalışıyor. Bunu yaparken, bu noktadaki amaçladığı başarıya ulaşabilmek yöntemini de kadın özgürlük mücadelesinin öznesi olan kadınlara yönelik şiddet saldırılarını arttırmakta görüyor.
Kazanımların yoğunluklu bir şekilde gasp edilmeye çalışıldığı bugünlerde artan kadın katliamlarını ve kadına dönük şiddeti önlemek yerine İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesini savunan egemen devlet, kadın politikacıları gözaltına alarak, tutuklamaya çalışarak kadın mücadelesini engellemeye çalışıyor. Tüm bu gerçeklerden yola çıkarak diyoruz ki AKP-MHP ittifak bloğunun hız kesmeden devam ettiği kadına yönelik saldırıların temel hedefi kadın mücadelesini yargılamaya yöneliktir.
Asla yargılayamayacakları kadın mücadelesi tüm saldırılara karşı gösterdiği azim kararlılık ve duruşla dünya ve Ortadoğu hakları için bir ilham kaynağı haline dönüşmüştür. Demokrasi mücadelesini kadın kimliği ile anlamlı ve görkemli vaziyete getirmiş olan ve büyük bir özveri ile sürdüren kadınlar mücadeleyi tüm alanlara yayma gücünü göstermeyi başarmıştır. Bunun içindir ki, eril devlet zihniyeti tahammülsüz duruma gelmiş ve operasyonlarla özgür kadın kimliğine yönelik saldırılarda bulunmuştur. Bu operasyonlar kendi emeği ile yaşamak isteyen kadına yönelik operasyonlardır. Makul kadını kabul etmeyen kadına yönelik operasyon şekline dönüşmüştür.
Yine diyoruz ki, gözaltıların esas nedeni özgürleşen kadının yaratacağı özgür bir gelecek ve özgür bir toplum korkusudur. Asla vazgeçmeyeceğimiz mücadelemizde saldırılara karşı direneceğiz. Bir kez daha belirtiriz ki, hayatlarımıza karşı karar almak isteyenlere karşı sesimizi hep birlikte yükseltme temel çağrımız ve şiarımız olacaktır. Gözaltına alınanların tamamının kadın olmasının tesadüf olmadığını çok iyi bilen ve bu gerçekliği bilinç düzeyine çıkaran kesimler olarak bu işin sorumlularına çağırımız gözaltına alınan kadınların derhal serbest bırakılmasıdır ve unutulmamalıdır ki, kadın dayanışması asla yılmayacaktır. Tükenmeyen azmi ve inancı ile direnmeye devam edecektir."
BİHA